Dış ticaret politikası (veya uluslararası ticaret politikası), bir ülkenin doğrudan doğruya bir ticaretin sınırlandırılması, engellenmesi; yapılış, uygulanış biçimlerinin belirlenmesine yönelik sistematik olarak almış olduğu yöntem ve kararları oluşturur. Küreselleşen dünyada, tüm ülkelerin ekonomi politikalarını etkiler.
Dış ticaret politikaları, uluslararası ekonomik akımı etkilemekte ve uluslararası ekonomi politikaları içinde yer almaktadır.
Ticaret genel olarak iç ve dış ticaret şeklinde ikiye ayrılır. Dış ticaret malların ve sermayenin ulusal sınırların dışına akışıyla ilgilidir.1 Dış ticaret, alım satım işlemlerinin teslimi açısından, ithalat ve ihracat işlemlerinden oluşur. Dış ticaret işlemleri, ithalat ve ihracat işlemleriyle bu işlemlerin parasal karşılıklarını ifade eder.2 İthalat ve ihracat bir ülkenin dış ticaret dengesini oluşturan en önemli unsurlardan ikisidir. Ülkelerin dış ticaret politikalarının en önemli hedefi, ithalatı en aza indirip ihracatı artırmaktır. Çünkü bir ülke ekonomisinin kalkınmasında ihracat önemli bir yere sahip olmaktadır. İthalat hem ülkeden yabancı ülkelere döviz çıkışı gerektirir hem de ülkede üretilen mallar yerine yabancı ülkelerce üretilen mallar tercih edilmiş olur. Buda yerli üretici ve ülke ekonomisi üzerinde olumsuz etkiler bırakmaktadır. İthalatın ihracattan fazla olması durumunda dış ticaret açığı ortaya çıkar. Arzu edilen durum ihracatın ithalattan fazla olması yani dış ticaret fazlasının ortaya çıkmasıdır.3 Ancak ülkeler 2 temel nedenden dolayı ithalata yönelirler. Birincisi, ol malın ülkede üretilmemesi veya üretilememesi ikincisi ise, ülkedeki malların fiyatlarının dış ülkelerdeki fiyatlara göre yüksek olmasıdır. İthalatı kısaca bir ülkenin başka ülkelerde üretilmiş malları yürürlükteki mevzuat çerçevesinde satın alma işlemi olarak tanımlamamız mümkündür. ithalat iki türlüdür; birincisi, bedelli ithalat: ithalat rejimi kapsamındadır. İkincisi, bedelsiz ithalat; gümrük mevzuatı kapsamındadır. İhracat artışı, milli geliri artırarak kalkınmayı olumlu yönde etkilemektedir. Aynı zamanda döviz dar boğazını aşmak suretiyle ekonomik kalkınmaya destek olmaktadır. Dolayısıyla ihracatın artırılmasına ilişkin çaba ve politikalar uluslararası ticari rekabetinde temel unsurunu oluşturmaktadır. İhracatı ise bir malın yabancı ülkelere döviz karşılığı yapılan satışı olarak tanımlayabiliriz.4 İhracat sürecinde bilinmesi gereken en önemli konulardan biri ihracatın nasıl yapılması gerektiğidir. İhraç edilecek malın cinsi, ihracat yapılacak ülke, belirlenen ödeme ve ticaret şekli bu konuda önemli belirleyicilerdir. Serbest bölgelere yapılacak ihracat, ihracat mevzuatı hükümlerine tabidir. Ancak dahilde işleme rejimi, KDV uygulamaları ve Türkiye İhracat Kredi Bankası uygulamalarına dair mevzuat hükümleri saklıdır. Yurt dışına e-ticaret kapsamındaki mal ihracıyla ilgili işlemler, dış ticaret ve gümrük mevzuatı hükümlerine tabidir.
Ülkedeki bütün ekonomik faaliyetlerle yakından ilgisinin bulunmasıyla birlikte günlük yaşantımızın her döneminde etkisini gösterdiğini görmekteyiz. Örneğin, dış ticareti kısıtlayıcı bir hükümet politikası, tüketicilerin ithal mallara daha yüksek fiyat ödemelerine sebep olurken kısıtlayıcı olmayan diğer bir ifadeyle serbest dış ticaret politikası, uluslararası uzmanlaşmanın sağlamış olduğu avantajlardan daha fazla yararlanılmasını sağlamıştır. Aynı şekilde izlenen dış ekonomi politikası yardımıyla ülke içindeki üreticiler ile ihracat yapan şirketler korunmakta ve böylelikle üreticilerin dış ülkelere daha fazla mal satmalarının imkânı sağlanmıştır.
Yirmi birinci yüzyıla giderken dünya, siyasi blokların ortadan kalktığı,
her alanda liberal eğilimlerin güçlendiği, teknolojik gelişmelerin
durdurulamaz bir şekilde ilerlediği bir dönemden geçmektedir. Özellikle
de iletişim alanındaki gelişmelerin de yardımıyla dünya tarihinin hiçbir
döneminde inanılmaz bir hızla değişmekte ve yeniden yapılanmaktadır.
Küreselleşme olarak ifade edilen bu süreç ülkelerin mal ve finans
piyasalarını aşırı zorlamakta ve bundan önceki dönemlerde kullanılan
gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkeler ayrımını, sanayileşmiş
ülkeler, sanayileşmekte olan ülkeler ayrımını, merkez ülkeler, çevre
ülkeler ayrımını anlamakta zorlaştırmıştır. Yaşanan söz konusu bu
sürecin, politik, ekonomik, toplumsal, kültürel ve teknolojik boyutların
olması, küreselleşmenin tanımını da kişiden kişiye değiştirmiştir. Tüm
bunlara göre küreselleşme, malların, hizmetlerin, teknolojinin, paranın,
enformasyonun, kültürün, hakların ve fikirlerin hızlı ve devamlı bir
şekilde sınır ötesine akışını ifade etmektedir.
==Kaynakça==
Orijinal kaynak: dış ticaret politikası. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Osmaniye Ticaret ve Sanayi Odası | erişimtarihi = 20 Aralık 2020 | çalışma = www.osmaniyetso.org.tr | arşivurl = https://web.archive.org/web/20140125085533/https://www.osmaniyetso.org.tr/dis-ticaret-nedir.html | arşivtarihi = 25 Ocak 2014}} ↩
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page